7’den 77’ye Herkesin Barış Abisi: Barış Manço

Meziyetlerini saymakla bitiremeyeceğimiz toplumun yetiştirdiği Türk sanat tarihinde iz bırakan isimlerden biri kuşkusuz Barış Manço’dur.  Yıllarca çalıştı, yarattı, biriktirdi ve aktardı. Sesini aktardı, müziğini aktardı, gezip gördüğü yerleri aktardı, hayatın ona getirdiği güzellikleri hep sevenleri ile paylaştı. Efsane olmuş şarkılarıyla herkesi birleştirmeyi başaran, eşşeğinden ayısına, domatesinden patlıcanına herkes ve her şey hakkında bize bilgi veren tüm Dünya’nın Barış Abisi.

BARIŞ MANÇO KİMDİR?

Türk tarihine ve Türk müziğine, insanlığa damgasını vuran Barış Manço 2 Ocak 1943 yılında doğdu. Hakkı Manço ve Rikkat Uyanık çiftinin 4 çocuğundan ikinci oğluydu Barış Manço. Adının Barış olmasının nedeni o yıllarda II.Dünya Savaşı yaşanmaya devam ediyordu. Savaşın etkisini en çok hissettirdiği zamanlardı. Hakkı Manço ve Rikkat Uyanık çifti iki yıl önce doğan ilk çocuklarına Savaş adını vermişler. İkinci çocuklarına ise Barış adını vermelerinin nedeni, Barış adıyla yaşayıp Dünya’ya Barışı getirmeliydi. Barış Manço 3 yaşındayken annesi ve babası ayrıldı. Barış Manço babasıyla birlikte Kadıköy’de yaşamaya başladı ve ilkokulunu burada bitirdi.  Galatasaray lisesinde eğitimine devam ederken 10.sınıfta  babasını kaybeden Barış Manço Galatasaray Lisesinden ayrılıp, Şişli Terakki Lisesine kayıt oldu. Sonrasında annesi Rikkat hanımla yaşamaya devam etti.

Kaynak: ensonhaber

MÜZİK AŞKI ANNEDEN GELİYOR

Barışın Annesi Rikkat Uyanık, Devlet Konservatuarı Klasik Türk Sanat Müziği sanatcısı, hocası ve aynı zamanda yazarıydı. Barış Manço annesiyle birlikte televizyon programlarına katılarak birlikte şarkılar söyler. Bu dönemde amatör olarak başlayan müzik ilgisi ile 1958 de ilk grubu Kafadarlar’ı kurdu. Amatör olarak başlayan bu grup Rock’n Roll Coverları yaparken, Barış Manço da ilk bestesi olan Dream Girl’ü bu dönemlerde yaptı ve küçük bir müzik ödülünün de sahibi oldu. İkinci grubu Harmoniler’di. Bu grubu yine Galatasaray Lisesindeki arkadaşları ile kuran Barış Manço Galatasaray Lisesi’nin konferans salonunda mini konser  verdi. Daha küçük yaşta babasını kaybetmesi onu daha çok müziğe itmişti.

Kaynak: kameramvebavulum

ÇOCUKLUKTAN BAŞLAYAN GEZGİN BARIŞ

Babasıyla kaldığı dönemlerde çok sık ev değiştirdi. Kadıköy, Üsküdar, Cihangir derken bir ara Ankara’da dahi yaşadılar. Bu nedenle gezmeyi, farklı yerler görmeyi çok sever, gittiği bulunduğu her yere müzik aşkını da sürüklerdi. 1963 yılında yüksek öğrenim görmek için Belçika Kraliyet Akademisi’ne gitti. Ancak bir hayalini gerçekleştirmek için daha önceden iletişime geçtiği ünlü şarkıcı Henry Salvador ile görüşmek için karayoluyla Fransa’nın başkenti Paris’e gitmek istedi. Belçika yolundan vazgeçip, ilk rotasını Parise çeviren Barış Manço hiç de hayal ettiği gibi olmadı. Henry Salvador, Barış Manço’nun Fransızcasının zayıf olması ve fazla kiloları nedeni ile dış görünüşünü yetersiz buldu ve anlaşamadılar. Barış Manço,Paris’ten Belçikaya abisi Savaş’ın yanına eğitimi için gitti. Hiç bir şey Barış’ı müzik aşkından vazgeçiremedi.

Kaynak: star

EĞİTİMİ İÇİN FARKLI İŞLERDE ÇALIŞTI

Abisinin yanına Belçika’ya geldiğinde okuldan arta kalan zamanlarda garsonluk ve otomobil bakıcılığı yapıyordu. Her zaman çok çalışan ve sürekli üretmeyi seven Barış Manço her şeyden önce hiç pes etmedi. Bu sayede Belçikalı şair Andre Soulac ile tanışma fırsatı buldu. Andre Soulac  ile tanışan Manço’nun fransızcası da ilerledi. Yaptığı bestelere Andre de söz yazıyordu ve böylelikle Barış Mançonun müzikle bağı hiç kopmamış oldu.
Barış Manço müzik hayatı profesyonel olarak başladı. 1964 yılında Rigolo plak şirketiyle anlaşma yaptı ve Jacques Orkestrası ile çalışmaya başladı. Barış Manço bu dönemlerde Fransızca 4 şarkılık plak çıkarır. Bu başarısını ileri götürür ve Fransız radyosuna “Salut les copins” müzik içerikli programa konuk olur. Barış Manço 12 Ocak 1965’te Parisin en ünlü konser salonunda kendi bestesi ile başka Fransızca şarkılar da söyleyerek, zamanında zayıf Fransızcası ve fazla kiloları olduğu için çalışmayı reddeden Henry Salvador’un tebriklerini kazandı.

Kaynak: bodrum

BARIŞ MANÇONUN İLERLEYEN KARİYERİ

1976 yılında Dünya çapında bir firma olan CBS ile anlaşma yaptı. Avrupa pazarına yönelik olan bu anlaşma, tamamen ingilizce şarkılardan oluşuyordu. Barış Manço, proje için 1976’nın sonuna kadar Kurtalan Ekspres ve Belçikalı müzisyenler ile dönemin tüm olanaklarını kullanarak Belçika’da çalışmaya başlar.  O dönemde Barış Manço’nun adı Barış Mancho olarak lanse edildi. Uzunca bir dönem Barış Mancho olarak anıldı ve yaptığı albüm 1977 yılında Türkiye’de “Nick the Chopper” olarak yayınlandı ve büyük başarı elde etti.

Kaynak: wenia

BARIŞ MANÇO’NUN PROJELERİ

1978 yılında Türkiye’ye geri dönen Barış Manço uzun yıllar üzerinde çalıştığı albümü piyasaya çıkardı. Bugün dahi dinlemeye doyamadığımız Aynalı Kemer, Hal-Hal, Arkadaşım Eşek gibi harika şarkılara imza attı. 1979 yılında en iyi erkek sanatçı ödününün sahibi olan Barış Manço, 1983 yılında Eurovision yarışmasına katıldığı Kazma isimli şarkı ile ön elemeyi geçememişti. Ancak bu şarkı ile plak yapınca 7’den 70’e herkes severek dinlemiş.

TRT 1 kanalında  “Barış Manço ile 7’den 77”ye isimli programa başladı. ”Ayı” ve “Armut” ikilisini hayatımıza yerleştirmiş ve çocukların aynı zamanla büyüklerin dahi Barış abisi oldu. Bu program özellikle 90’lar kuşağının ilgisini çekmiş ve herkesin odak noktası oldu. Barış Manço, 150 farklı ülkeyi gezerek, gezdiği yerleri, yapmış olduğu şarkıları bizlere de sevdirdi. Adam Olacak Çocuk, Dönence, Dere Tepe Türkiye isimli programlar ile de yetişkinlere de hitap etmişti.

Kaynak: i.ytimg

BARIŞ MANÇO’NUN ÖLÜMÜ

Yaşadığı süre boyunca insanlık adına barış adına yaşayan, her şeyi müzik ile çözmeyi başarmış bir insan. 31 Ocak 1999 tarihini 1 Şubat’a bağlayan gece Moda’daki evinde kalp krizi geçirerek öldü ve ölümü ile sadece Türkiye’yi değil tüm Dünya’yı yasa boğdu. Devlet sanatcısı olan Barış Manço’ya ünvanına yakışır bir tören yapıldı. 3 Şubat 1999 yılında Galatasaray bayrağı ile Türk bayrağına sarılı tabutu Atatürk Kültür Merkezi’ne getirildi ve tören ile Kanlıca Mihrimah Sultan Mezarında toprağa verildi. Mezarına “Gesi Bağları” yorumundan sebep Kayseri’nin Gesi beldesinden alınan topraktan atıldı. Ölümünden sonra Kadıköy de yaşadığı köşkü, müze haline getirildi ve bu müzede hala Barış Manço’nun kişisel eşyaları sergileniyor.

Yazımıza Barış Abimiz’in bir sözü ile son verelim. “ Bir insan en son ne zaman bahsedilmekten vazgeçilirse, o zaman ölmüş sayılır.”