Bahaneleri Bir Kenara Bırakın – Koşuya Başlamak İçin 5 Neden

İyi bir yaşamın olmazsa olmazı gün içinde fiziksel olarak aktif olmak ve bunun için yapabileceğiniz en kolay aktivitelerden biri de koşu. Eğer sağlığınız el veriyorsa koşuya başlamamak için bahaneleri bir kenara bırakın ve en sevdiğiniz spor ayakkabılarınızı giyip kendinizi dışarı atın. Hem düzenli olarak koşmaya başlarsanız iyi bir yaşam için kocaman bir adım atmış olmanın yanı sıra; bir sonraki otobüse yetişmek için depar atmak, arkadaşlarınızla halı saha maçı yaparken, sahanın yıldızı olmak veya gözü dönmüş bir köpekten kaçmak gerektiğinde de antrenmanlı olacaksınız. Bir taşla iki kuş. 🙂 ”Masa başında oturmaktan her yerim ağrıyor” demek yerine “Sabah koşumu yaptım ve kendimi daha dinç ve enerjik hissediyorum” demek daha hoş değil mi? Koşmanın faydalarını saymakla bitiremeyiz elbet. Fakat vakit kaybetmeden koşuya başlamak için 5 neden sıralayacağız.

1.MUTLULUK HORMONU SALGILARSINIZ

Koşmak yağ yakmanızdan çok daha fazlasını sağlar. Koşmanın vücut sağlığına olduğu kadar zihin sağlığına da pozitif yönde etki ettiği uzmanlar tarafından kanıtlanmıştır. Daha sağlıklı olmak, kaliteli yaşamak için yapacağınız şeylerin arasına koşuyu gönül rahatlığıyla ekleyebilirsiniz. Özellikle koşu gibi efor sarf ettiren sporlar yaptığınızda vücutta bazı hormonların salgısı tetiklenir. Adrenalin, kortizol gibi stres hormonlarının yanı sıra kas yapımı, hücre yenileme gibi konularda etkili büyüme hormonu ve tiroid hormonlarının düzeyi artar. Koşu sayesinde vücutta yaşanan belki de en güzel biyokimyasal değişim mutlu hissetmenizde etkili olan endorfinlerin salgısının artması. Her egzersiz gibi yapılan koşunun süresi ve yoğunluğuna göre hissedilecek etki değişse de, beyinde salgılanan endorfin nedeniyle yaşanan “koşu kafası” olarak çevirebileceğimiz “runners high” tamamen gerçek. Özellikle belirli bir süre koşabilmeye başladıktan sonra, koşu bitiminde gelen neşeye siz de anlam veremeyeceksiniz. Koşunun kendinizi daha iyi hissetmenizi sağlayacağı kesin.

2. GÜNE DAHA ENERJİK BAŞLARSINIZ

Hareketsiz kalmak daha fazla hareketsizliği ve tembelliği beraberinde getirir. Mecburen hareketsiz kalırken bir bakmışsınız ki kalkıp kumandaya uzanmaya mecaliniz kalmamış. Hem canınız sıkılmaya hazır limon gibi değil mi? Bu iç karartıcı durumdan sıyrılmak için koşuya başlamak, güzel bir adım olabilir. İlla spor salonlarına kapanıp saatlerce belirli bir hızda tap tap hareket eden bir zeminde koşmanız gerekmiyor. Açık havada 30 dakika koşmak bile sizi daha enerjik hale getirecektir. Havanın illa bol güneşli olmasına gerek yok. Soğuk havalarda da normalden 1 kat daha kalın giyinerek koşunuza başlayabilirsiniz. Zaten vücut bir kaç dakikadan sonra ısınacak ve o ekstra katı çıkartarak koşunuza devam edebileceksiniz.

3. MASRAFI ÇOK AZDIR

Size maddi açıdan bir yük getirmeyecek bir aktivite olması çok büyük bir avantaj olsa gerek. Bir bahane daha çöpe gitti. Koşuya başlamanız için kararlı olmanız ve spor ayakkabınızı ayağınıza geçirmeniz yeterli. Sonrasında park, bahçe, sahil nerede rahat edeceğinizi düşünüyorsanız orada koşmaya başlayın. Her seferinde farklı bir yerde koşabilme fırsatınız varsa bunu değerlendirin. Hep aynı şeyleri yapmaktan sıkılan bir yapınız olabilir, koşunun en güzel yanı herhangi bir yerde koşuyor olabilmeniz. Önce koşuya başlamak, eğer sevip alışkanlık hale getirebileceğinizi görürseniz de ihtiyacınıza göre kıyafet ve aksesuarları almak; tam takım bütün kıyafetleri alıp hiç koşmamaktan çok daha iyidir. Hem böylece minimal yaşam yazımızda bahsettiğimiz üzere, gereksiz eşyalarla hayatınızı doldurmamış olursunuz. Eğer yeni bir çift spor ayakkabı edinmek istiyorsanız;  Nike’ın birbirinden şık ayakkabılarına veya daha ucuz alternatifler sunan Decathlon’a  göz atabilirsiniz.

4. FORMDA KALIRSINIZ

İki adım atınca yoruluyor musunuz? Koşuyu yaşam biçimi haline getirmeniz, zamanla hem daha fit bir vücuda sahip olmanızı hem de ruhen rahatlamanızı sağlar. Fit ve sağlıklı bir bedene sahip olmayı kim istemez ki? Ekstra enerji ve tarifsiz bir mutluluk. Uzmanlar; her gün 30 dakika koşmanın kişiyi motive edip, yağ yakımında faydalı olduğunu belirtiyor.  Özellikle oturarak yapılan bir işiniz varsa ve sürekli hareketsiz kalıyorsanız, akşam yemeğinizin dozunu biraz fazla kaçırdıysanız ideal kilonuza dönmek için güzel bir araç. Daha sağlıklı ve rahat bir bedende olmak istiyorsanız kesinlikle koşuya bir şans vermelisiniz. Bizden söylemesi.

5. DAHA AKTİF OLURSUNUZ

Aktif olmayı istiyorsunuz peki bunun için bir adım atıyor musunuz? Mesela; yürüyen merdivenden değil de normal merdivenlerden çıkıyor musunuz? Evinize, işinize girerken veya çıkarken asansör yerine merdivenleri kullanıyor musunuz? Bunların cevabı hayırsa hareketsizlik yaşam tarzınız olmuş demektir. Oysa hareketsiz bir yaşam, sağlıksız beslenme alışkanlıklarını, düşük yaşam kalitesini, hızlı kilo alımını  ve dolayısıyla da düzeni bozulan bir bedeni beraberinde getirir. Günümüzde, bir çok faktör yaşantınızda hareketliliğin azalmasına neden olur. Özellikle masa başı işi olanlar, gelişen kentleşmeyle mesafelerin artması, yürümek yerine toplu taşıma araçlarını veya özel araç kullanımının tercih edilmesi en büyük etkenlerden bir kaçı. Her gün düzenli olarak koşmak bu hareketsizliği bir anda olmasa da yavaş yavaş aktif olmaya dönüştürecektir. Yeter ki siz koşmamak için bahaneler üretmeyin.

Koşmaya Nasıl Başlamalı?

Kimse sizden bir anda maraton koşmanızı beklemiyor. Koşu mesafesi antrenman yaptıkça artar ve birim süre zaman geçtikçe iyileşir. Kendinize aniden yüklenmeyin. Daha önce hiç koşmadıysanız, başlangıçta aralıklı olarak yürüme+koşu şeklinde kendinizi alıştırmaya bakın. 30 dakika boyunca; 2 dakika yürüme 1 dakika koşu, 2 dakika yürüme 2 dakika koşu, 2 dakika yürüme 5 dakika koşu olarak kendinizi deneyin. Derken bir bakmışsınız 15 dakika ara vermeden koşabiliyorsunuz. Başlangıçta önemli olan toplamda harcadığınız zamandır. 30 dakika antrenman yapmaya alıştığınızda, koşarak veya koşmaya çalışarak harcadığınız süreyi 30’dan yukarılara taşımanız çok da zor olmayacak. Hala ikna olmadıysanız ve nereden başlayuacağınızı bilemiyorsanız yeni başlayanlar için koşu yazımızı da bir okuyun deriz.

Koşmaya başlamak için daha fazla bahane kabul etmiyoruz. Eğer bir sağlık probleminiz yoksa (Özellikle daha önce yoğun bir fiziksel aktivitede bulunmadıysanız, mutlaka bir hekime danışmanız sizin için önemli.) rutininize haftada 1-2 gün koşu eklemeniz hem kardiyovasküler sisteminizi zinde tutacak; hem de daha iyi hissetmenizi, formunuzu korumanızı  vedaha enerjik olmanızı sağlayacak.

Shakespeare‘den güzel bir söz ile bitirelim.

“Dik tepelere tırmanmak için başta yavaş yavaş yürümek gerekir” 🙂