Günümüzde zaman şartı olmaksızın canımızın çektiği bir meyveyi bulamamak gibi bir sıkıntı yaşamıyoruz. Yaz meyvelerini kış aylarında, kış meyvelerini yaz aylarında çok rahat bulabiliyoruz. Ancak, çoğumuz doğal şartlarında yetişmeyen bu ürünlere şüphe ile bakıyoruz. Doğru iklim şartlarını sağlayabilmek için suni desteklerle özel alanlarda yetiştirilen ve pek çoğu kimyevi katlılarla büyütülmüş bu meyveleri bile bile almak konusunda tereddüt yaşıyoruz.
Ülkemizde mevsiminde yetişmiş her çeşit meyvenin kurutulmuşunun olduğunu ve bu meyvelerin sağlığımız açısından son derece faydalı ürünler olduğunu göz ardı ediyoruz. Kurutulmuş meyvelerin besin değeri sıralaması yapılması gerekirse kayısı, incir, erik, üzüm ve kızılcık olarak sıralanabilir. Lif, vitamin, mineral ve potasyum bakımından kurutulmuş meyveler bulunmaz birer kaynaktır. Kurutulmuş meyvelerde dikkat edilmesi gereken tek hususun kurutma işlemi sırasında kimyasal ilaç kullanılmaması. Mesela, kurutulmuş meyvelerden en fazla tüketilen kayısının doğal yollarla kurutulmuş olanının her tüketici kolaylıkla ayırt edebilir. Çünkü, kimyasallarla kurutulan kayısı altın gibi sarıdır, oysa doğal koşullarda kurutulanın rengi koyu olsa da sağlık açısından daha faydalı olduğu unutulmamalıdır. Kurutulmuş meyveler, taze meyvelerin faydalarını daha konsantre şekilde sağlamaktadır. Temel olarak vitamin ihtiyaçlarını karşılamanın yanı sıra, sindirime yardımcı olur, bağışıklık sistemini korur. Ayrıca taze meyvelere oranla diş çürüğü riskleri de yarı yarıya azdır.
Kaynak: mazopiya
KURU MEYVELER VE FAYDALARI
Meyvelerin yaş olarak tüketilmesi her ne kadar faydalı ise de, kurumuşları da insan sağlığı açısından oldukça faydalıdır. Kurutulmuş meyvelerin en zengin yönü ise liflerdir. Kurutulmuş meyvelerin lif zenginliklerinin yanı sıra mide ve bağırsak sistemi kanserlerinden de korumaktadır. Meyveler kurutulduğunda, içerdikleri vitamin, mineral, protein, yağ gibi besin maddelerinin daha yoğun hale gelir böylece meyvelerin suyu dışında tüm besin unsurları önemli ölçüde korunmuş olur. Daha fazla taze meyve tüketilerek alınabilecek besinler bu yoğunlaşma nedeni ile daha az miktarda kurutulmuş meyve ile vücuda alınabilir. Kurutulmuş meyvelerin raf ömrü daha uzun olduğu için, özellikle okul çağındaki çocukların, kan değerleri düşük kadınların, ağır işlerde çalışanların, bağışıklıklarını güçlendirmek isteyenlerin bol bol kurutulmuş meyve yemesini tavsiye edilmektedir.
Lif, vitamin, mineral ve potasyum bakımından kurutulmuş meyveler bulunmaz birere kaynaktır. Özellikle soğuk kış günlerinde kurutulmuş meyveler hastalıklara kalkan olabileceği belirtiliyor. Kurutulmuş meyveleri herkes tüketebilir. Ancak, şeker ve diyaliz hastalarının dikkatli olması gerekmektedir, aşırıya kaçıldığında kilo alımına da neden olabilir. Kurutulmuş meyvelerin enerji, kuvvet ve öğrenme üzerinde olumlu etkileri vardır. Bu nedenle özellikle spor sırasında gücü arttırır. Kötü kolesterolü düşürür. Beslenme sorunlarına bağlı kansızlığı önler. Emziren annelerde süt oluşumunu arttırır. Hastalıkların ve yaraların iyileşmesini hızlandırır ve kolaylaştırır.Kurutulmuş meyveler, yüksek besin değeri taşıyan kuru meyveler, C dışındaki tüm vitaminleri korumaktadır. İncir, kayısı, erik, dut, üzüm gibi meyvelerin tüketilmesi özellikle çocuklar ve emziren anneler için yararlıdır. Kuru meyveler çocuklarda zeka gelişimine neden olan demir yönünden oldukça zengindir. Kemik gelişimi için gerekli olan kalsiyumu da içeren kuru meyveler, zengin bir A vitamini kaynağıdır. Enerji değeri yüksek olduğu için çocuk, genç, sporcu ve kansızlığı olanlar için tüketilecek en iyi besin ve atıştırmalıktır. Vitaminleri ilaçlarda aramak yerine, doğal ilaç konumundaki vitamin deposu olan kuru meyveleri tüketmeye önem vermeliyiz.
Kaynak: mekangurme
KURU MEYVELERİN SAKLANMASI
Kurutulmuş meyvelerin mutlaka ışık görmeyen, serin ve kuru yerlerde saklanması gerekmektedir. Uygun şartlarda saklanmayan ya da yeterince kurutulmayan özellikle kuru incir, kuru kayısı, kuru üzüm gibi meyvelerde, kansere neden olan bit, mantar zehiri olan aflatoksin oluşabildiği görülmektedir.Açıkta satılan, görünüşü kirli kuru meyveler, özellikle trafiğe yakın yerlerde açıkta satılan kurutulmuş meyveler, egzoz gazları nedeniyle kansere de neden olabilecek kimyasal maddelerle kirlenmeye daha açık olduklarından, buralarda satılan kuru meyveler alınmamalıdır. İthal kurutulmuş meyveler ve yeni piyasaya çıkmış olanlar konusunda abartılı, mucizeler yarattığı biçiminde reklamlara inanmamalı, mucize şu yada bu meyve, sebze, tohum yaprak ya da çekirdek değil herkesin kendisine uygun biçimde doğal beslenmesinde saklıdır.
SEBZE VE MEYVELER NASIL KURUTULUR
Kurutma, meyve ve sebzelerde bulunan yüzde 80-90 oranındaki suyun yüzde 10-20 oranına düşürülerek uzun süre dayanmalarının sağlanması işlemidir. Bu işlemle içlerindeki su oranı azalan sebze ve meyvelerin şeker oranları yükselir ve dayanıklılıkları artar. Meyveler arasında kurumaya en elverişli olanlar elma, armut, vişne, erik, kayısı, üzüm ve duttur.
Sebzelerden ise bamya, biber, fasulye, patlıcan ve kabağı sayabiliriz. Yeşillikler arasında nane, kekik, ve biberiye ilk sıralarda gelir. Sebze ve meyveleri açık havada, fırında ve kurutma dolaplarında kurutabiliriz.
Yorum Ekle